Öncelikle vitiligo bulaşıcı değildir ve bu insanlardan uzak durmak gerekmemektedir. Az sayıda görünen ve bununla mücadele etmeye çalışan insanları daha da çıkmaza sokmak ve asosyal bir hayata itmek hoş bir durum değildir.
Şimdi gelelim vitiligonun ne olduğuna;
Halk arasında ala olarak bilinen bu hastalık derimizde pigment üreten, dolayısıyla derimize rengini veren melanosit hücreleri bulunur ve çeşitli sebeplerden dolayı, bu melanositlerin hasar görmesi sonucu, pigment üretemez hale gelir. Pigment yetersizliği sonucu deride, sınırları belli olan beyaz alanlar ve lekelerin oluşmasına sebebiyet verir.
Bu lekelerin rengi süt kadar beyazdır. Lekelerin büyüklükleri çeşitlik gösterir kimi zaman 2-3 santimetre çapında kimi zamanda geniş bir alan kaplayabilir. Vücudun her bölgesinde oluşabileceği gibi en çok yüz ve dudaklar da ancak kol, bacak, genital bölge de sıklıkla rastlanır.
Toplumda her yüz kişiden bir veya iki kişide rastlanan vitiligo, kendini yirmili yaşlardan önce ortaya çıkarır. Kalıtsal özelliği vardır. Bunun oranı yüzde yirmi beş olarak verilebilir. Kimi zamanda kişinin bağışıklık sisteminin kendi pigmentlerine karşu antikor oluşturmasından da oluştuğu görülebilir.
Genel olarak sağlık durumları iyidir. Bu kalıtsal yada bağışıklık sorunu sonrası oluşan hastalık bazen de tiroid ve otoimmune hastalıkları sonucunda da kendini gösterebiliyor. Koyu renkli kişiler de daha belirgin bir şekilde kendini gösterir.
Vücudun değişik bölgelerindeki pigment kaybı farklılık gösterebilir. Dolayısıyla Vitiligonun görüldüğü her bölgede renk farklılıkları vardır. Vitiligo hızlı pigment kaybı ile başladığı gibi daha nedenini bilinmenmeyen bir şekilde durur. Bir noktadan sonra durabilir ve sonsuza kadar bir daha pigment kaybı yaşanmayabilir.
Pigmentlerin tekrar geri geleme olayı çok nadir de olsa yaşanmıştır. Kimi zamanda vücutta ki tüm pigmentler kaybolduğunda akişi artık kendini virtiligo gibi hissetmez çünkü vücudun da bir renk farklılığı kalmamıştır.Beyaz tenli insanlar bazen hastalığını anlamayabilirler taki güneşe çıkıp bronzlaşana kadar.
Vitiligonun ne zaman duracağı hala bilinememektedir. Ancak vitiligoya sahip insanlar öncelikle güneşten uzak durmalılar. Havuza girdiktensonra vücudundan kloru atmak için duş almalılardır. Vitiligo hastalığından muzdarip insanlarsık sık yıkanmalı ancak sıcak yerine soğuk su tercih edilmelidir. Bir çok tedavi yönteminin denendiği vitiligo hastalığı için çalışmalar halen sürmektedir. Bu tedavilerin yanında şifalı bitkiler ile de tedaviye yardımcı olunabilir.
Oğul otu, meyan kökü, anason, defne, üzerlik tohumu, karabaş otu vitiligoya faydası olan bitkilerdir. Vitamin desteği olarak saf arı poleni günde 1-2 tatlı kaşığı yenenebilir.Bira mayası içeren malt içeceklerinde bu hatalığa iyi geldiği söylenmektedir.
A vitamin renk hücrelerini uyarır. Havuç, kayısı, şeftali, kavun, karpuz gibi meyvelerin tüketilmesi de tedavinin yanında yardımcı etkileri olan meyveler arasında söylenmektedir. Vitiligo hastaları aşırı çay kullanımından , kahveden, sigaradan ve alkol kullanımından uzak durmalılardır.
Vitiligo ya yardımcı olacak şifalı bitkilerimiz mevcuttur.
VİTİLİGO İÇİN YAPILABİLECEKLER
MALZEMELER
Kırmızı pancar
Beyaz lahana
Elma ve havuç
1Tatlı kaşığı zeytin yağı
Mevsimine göre ıspanak, bazen kereviz ,bazen maydanoz,bazen tere de katılabilir.
HAZIRLANIŞI VE UYGULANIŞI
Bütün malzemelerin suyu sıkılarak, sabah aç karnına yavaş yavaş küçük yudumlar halinde 2 bardak tüketilebilir.
.21 gün boyunca uyguladıktan sonra 1hafta ara verilip, tekrarlanabilir. Bu kür ile lekelerin yavaş yavaş azaldığı görülmüştür
MALZEMELER
Hibrit tohumu olmayan mısır
HAZIRLANIŞI VE UYGULANIŞI
Mısır kaynamış suda iyice haşladıktan sonra mısırı yiyebilir suyunu içebilirsiniz. Koçanın da faydalanabilir, kuruttuktan sonra öğütüp yemeklerinize serpebilirsiniz.
Mısırı lapa haline getirene kadar haşlayabilir, soğuduktan sonra virtiligolu bölgeye suyunun içinde lapa haline getirdiğiniz mısırı uygulayabilirsniz.
MALZEMELER
Karabaş otu
HAZIRLANIŞI VE UYGULANIŞI
Özellikle klorsuz ve 1 bardak kaynamış suya beş altı adet karabaş otu ve başakları ilave edilipi kısık ateşte 5-7 dakika arası demlenir. Demlenme işleminden sonra süzülüp soğumaya bırakılan şifalı bitkimiz, akşam yemeklerinde sonra tüketilir. Her seferinde taze olarak tüketilmesi gereken otumuzu tüketildikten sonra bir şey yememeye dikkat edilmelidir.
MALZEMELER
Yulaf samanı
HAZIRLANIŞI VE UYGULANIŞI
Özellikle klorsuz ve 1 bardak kaynamış suya bir tatlı kaşığı yulaf samanı ilave edilip,kısık ateşte 3dakika demlenir. Demlenme işleminden sonra soğumaya bırakılan şifalı bitkimiz ılıdıktan sonra süzülür ve lekeli bölgelere hafif masaj yaparak uygulanır.Kurudukça ıslatmaya devam etmeli ve 2 saat sonra yıkanmalıdır.Gün aşırı uygulanabilir. Bir ay boyunca karabaş otuyla eş zamanlı uygulanabilir.
MALZEMELER
1 adet yafa portakalının kabuğu
1 adet Amasya Elmasının kabuğu
1 çay bardağı su.
HAZIRLANIŞI VE UYGULANIŞI
Kaynayan suya portakalın kabuğunu ekleyip, 5 dakika süreyle kısık ateşte kaynattıktan sonra, içine elma kabuklarını ilave ediniz.3 dakika kadar daha kısık ateşte kaynatınız. Biraz ılıdıktan sonra lekeli bölgelere posa şeklinde koyarak yaklaşık 15 dakika civarı bekletiniz. 15 dakika sonra posayı alınız ancak bölgeyi 1 saat sonra ılık suyla yıkayınız. Şifalı bitkilerimizden oluşan bu karışımı haftada 3 kez uygulayabilirsiniz ancak bu kürün ya başlangıç seviyesinde ya da hastalığın en erken safasında faydası olduğu söylenmektedir.
| NOT: Sitemizde yer alan yazılar çeşitli akademik kaynaklardan derlenmiş olup, sadece bilgilendirme amaçlıdır. Kesinlikle ilaç olarak sunulmamaktadır. Bu bilgilerden istifade şekli kişinin kendi sorumluluğundadır. Rahatsızlığınızın tedavisi için lütfen öncelikle bir doktora danışınız. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder